ISPARTA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

Göller

Göller

    Isparta il hudutları içinde bulunan en önemli göller, Eğirdir, Kovada ve Gölcük Gölleri’dir. Ayrıca Burdur ve Beyşehir Gölleri, bir kısımda Isparta il sınırları içine girmektedir. Isparta il alanı, genel olarak III. zamandaki kıvrımlarla yükselmiş, daha sonra volkanik ve tektonik hareketlerle yeni şekillenmeler kazanmıştır. Böylece il topraklarında sayısız tektonik çukurlar oluşmuştur. Bu çukurların zamanla su ile dolmasından göller ortaya çıkmıştır. Burdur il alanını da kapsamak üzere, Taşeli ve Tekeli platolarını sınırlayan dağların çizdiği üçgen içinde kalan bu yüksek bölgeye, çok sayıda tektonik göl oluşması nedeniyle, Göller Bölgesi adı verilmektedir.

1. Eğirdir Gölü:Isparta ili hudutları içinde olduğu kadar Göller Bölgesinin de en önemli göllerinden birisi Eğirdir Gölüdür. Eğirdir Gölü, Sultan ve Karakuş Dağları’nın arasında ve il alanının ortasında yer almaktadır. 517 km2 yüz ölçümü ile Türkiye’nin 4. büyük gölüdür. Kuzey-güney uzunluğu 50 km olan, doğu-batı genişliği ise 3 ila 15 km arasında değişen Eğirdir Gölü, takriben 3.309 km2 lik bir havzanın sularını toplamaktadır. Gölün oluşumunda karstik yapının payı büyüktür. Ana kalker temeli üzerinde yer alan çöküntü oluklarının birbirleriyle birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Göl, deniz yüzünden 916 m yükseklikte olup, ortalama derinliği 12 m kadardır. Maksimum derinliği ise Eğirdir yakınlarında 16.5 m’dir.

    Göl suları bulanmaz. Gölün güneybatı sahillerinde derin ve kuytu koyları vardır. Sarp kayalar ve yarlar bu koylara çok güzel görünümler vermektedir. Göl kuzeyden güneye uzanmaktadır ve genelde yeraltı su kaynakları ile beslenmektedir. Suyu tatlıdır. Çevresi ormanlıktır. Bu kaynak suları gölün içinde muhtelif yerlerden çıkmaktadır. Göl kaynak sularından başka, civardaki pınarlarla da beslenmektedir. Bunların başlıcaları, Gençali’nin yanından çıkan ve hemen göle giren Kanlı Palamut Pınar, bunun hemen güneyindeki ve daha bol suyu olan Karaot Avlığı Pınarı, Tırtar altından çıkan Koca Pınar ve Havutlu Pınarı’dır.

    Gölde poyraz rüzgarları tehlikeli dalgalar yaratır. Hoyran’ın güneyinde Eğirdir’e doğru hızlı sayılabilecek bir akıntı vardır. Eğirdir Gölü, iki kısma ayrılmaktadır. Kuzeyde kalan ve daha küçük göl kesimine Hoyran Gölü, güneyde kalan kesimine ise Eğirdir Gölü denir. Her iki göl Hoyran Boğazı ile birbirine bağlanır. Gölün kenarları genellikle diktir. Bu dikliğin kaybolduğu Gelendost ve Hoyran yörelerinde göl kıyısında bataklıklar bulunur. Gölde, Eğirdir ilçesinin üzerinde bulunduğu yarım adanın bir uzantısı gibi küçük iki ada vardır. Biri Can Ada, diğeri Yeşilada (Nis)’dır. Yeşil ada üzerinde 100 kadar ev bulunmaktadır. Son yıllarda göl sularının azalmasından yararlanılarak bu adalar birbirine ve Eğirdir’e bağlanmış bulunmaktadırlar. Gölde balık çoktur. En iyi cinsleri çapak, siraz, çiçek, levrek ve sudaktır. Gölde balıkçılığı daha ziyade Yeşilada sakinleri yapmaktadır.

Eğirdir Gölü’nden, Eğirdir regülatörü ile kontrol edilen 25 km uzunluğundaki ve 25 m3/sn kapasiteli bir drenaj kanalı ile Kovada I ve II Hidrolik Santralleri’nin su ihtiyacı karşılanmaktadır.

Haziran 1996’da, Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün ortak kararı ile Eğirdir Gölü, doğal sit alanı ilan edilmiştir. Yörenin en önemli su havzalarından biri olan Eğirdir Gölü’nün 1’inci 300 m kıyı şeridinin de 3’üncü dereceden sit alanı olarak ilan edilmesi kararlaştırılmıştır. Belirtilen alan içinde bulunan kaçak yapılaşmaların yıkılacağı ve bundan böyle bu alanda Koruma Kurulu’nun kararı alınmadan hiç bir yapılaşmaya müsaade edilmeyeceği de belirtilmiştir.

  • .
  • .
  • .
  • ..
  • .


2. Kovada Gölü: Eğirdir Gölü’nün regülatöründen çıkan su fazlası, bir kanal aracılığı ile Kovada Gölü’ne dökülmektedir. Kovada Gölü dekarstik çukurlarının su ile dolması sonucu oluşmuştur. Gölün kuzey-güney uzunluğu 15 km olup, genişliği ise 2-3 km arasındadır. Kovada Gölü eskiden, şimdiki durumundan on kat daha küçüktü. Sonraları Eğirdir Gölü’nün fazla suları göle akıtılmış ve bugünkü durumunu almıştır. Gölün genişliği 9 km’yi ve çevresi de 20.6 km’yi bulmuştur. Batı yöresinin dışında gölün çevresi genellikle sazlık ve kamışlıktır. Suyu tatlı olup, bulanmaz. Bu nedenle gölde bol balık yaşar. Yerli balık türleri içinde en önemlisi sazandır. Ayrıca tatlı su yengeci, su böceği ve midye de bulunmaktadır.

Kovada Gölü’ nün suları, Kırıntı Köyü yakınlarındaki sırttan, Kuru Dere Vadisi’ne akıtılmaktadır. Akıtma sonucu ortaya çıkan düşüşten, elektrik enerjisi üretilmektedir. Kovada Gölünün doğal görünümü çok güzeldir. Çevresinde çok zengin olan bitki örtüsü içinde, yabani ördekler ve diğer av hayvanları yaşamaktadır. Bu özellikleri nedeniyle, Kovada Gölü ve çevresi, Bakanlar Kurulu kararıyla milli park kapsamına alınmış bulunmaktadır.

  • .
  • .
  • ..
  • .


3. Gölcük: Gölcük, Isparta’nın 5 km güneybatısında ve deniz yüzeyinden yüksekliği 1380 m olan, krater çukurunun su ile dolmasından oluşmuş bir krater gölüdür. Gölcük, 150-300 m kadar yükselen ve volkanik küllerle kaplı tepelerle çevrilidir. 1.5 km çapında bir daire biçiminde olup, gölün ortasına doğru derinliği 32 metreyi bulmaktadır. Gölcük ve yöresinde yapılan araştırmalarda, yüzeyleme veren formasyonlar, tortul, ultramatik ve volkanik kayaçlar olmak üzere başlıca üç gruba ayrılırlar. Bunlardan tortullara ait en yaşlı formasyonu Akdağ kireç taşları oluşturmaktadır. Diğerlerini konglomeralar ve flişler meydana getirmektedir. Gölcük ve çevresindeki volkanik kayaçlar, Traki-Andezitleri; sıkı tüfler ve sünger taşlarından oluşmaktadır.

Gölcük genelde yağmur suları ve dipten kaynayan kaynaklarla beslenmektedir. Son yıllarda gölün suyunda biraz azalma gözlenmektedir. Göl kapalı havza halinde olmasına rağmen suyu tatlıdır. Göl çukurluğunun çevresindeki tepeler, göle dik inerler. Yalnız gölün güney doğusundaki kumlu tepelerin altında kütle halinde dik bazalt kayaları vardır. Çukurluğun, batısında ise, kumlu tepelerin altında göller bölgesinin mezozik, kütlevi, yan mermer kalkerle meydana getirmektedir.

Gölde az da olsa balık vardır. Gölün kenarından en çok 3 veya 5 m açılınca, suyun birden derinleştiği görülür. Gölcük çevresi DSİ’nce tamamen ağaçlandırılmıştır. Gölcük ve civarı özellikle Isparta merkez ilçe halkı tarafından mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

  • .
  • .
  • .


4. Kara Göl: Isparta’nın en yüksek dağı olan 2.998 m yükseltili Dedegöl Dağları’nın 2335 m dorukları arasında 2.500 m2 büyüklüğünde bir buzul gölüdür.

  • .
  • .
  • .
  • .


5. Beyşehir Gölü: Batı Toroslar’ın doğu kesiminde kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu Anamas Dağları’nın doğusunda yine aynı şekilde uzanan Beyşehir Gölü tektonik kökenli bir çukurluğun sularla dolması sonucu oluşmuştur. 656 km2 alanı ile Türkiye’nin üçüncü büyük gölüdür. Uzunluğu 45 km, genişliği ise 13-25 km arasında değişmektedir. Gölün suları bir gidegen vasıtasıyla kısmen Suğla Gölü’ne geçer.

Diğer göllerde olduğu gibi, Beyşehir Gölü’nden de tarım alanlarının sulanması için faydalanılmaktadır. Eğirdir, Kovada, Beyşehir Gölleri aynı zamanda önemli balıkçılık alanlarıdır. Buralardan kontrollü bir şekilde avlanma yapılmaktadır.

Burdur Gölü de Isparta’ya komşu bir göldür. Sularının dışarıya akıntısı olmaması nedeniyle suyu tuzludur. Bu nedenle göl suları kullanılmamaktadır.

  • .
  • .
  • .
  • .
  • .


Baraj Gölleri ve Göletler

Isparta ve yöresinde çok sayıda baraj ve gölet bulunmaktadır. Bunlar ilin turizm ve rekreasyon potansiyelini arttırmaktadır. Mevcut baraj ve gölet çevresindeki alanlar yakın çevresindeki yerleşme nüfusu tarafından günübirlik alan olarak kullanılmaktadır. Isparta’da bulunan barajlar aşağıda sunulmuştur.

1. Uluborlu Barajı: Uluborlu ilçe merkezinin güneybatısında Pupa Çayı üzerinde kurulmuş kaya dolgu tipinde yapılmış bir barajdır. 110 ha alana sahip olan baraj, 1984 yılında hizmete açılmıştır. Şalgamlık, Karatavuk ve Kuruçay’ın sularının toplanmasıyla oluşmuştur. Toplam hacmi 21.400 hm3 olan baraj, sulama ve taşkın önleme amacıyla inşa edilmiştir. Direk olarak dip savakları sulama kanallarına bağlı olan baraj, Uluborlu ilçesinde oldukça önemli bir tarım alanını sulamaktadır (2.454 ha). Burada meyvecilik ön plana çıkmakta ve özellikle kiraz, elma ve vişne bahçeleri sulanmaktadır.

2. Yalvaç Barajı: Yalvaç ilçesi Sücüllü kasabasının kuzeyinde Sücüllü (Kuruçay) çayı üzerine 1973 yılında kurulan baraj, esas olarak sulama amacıyla inşa edilmiştir. 83 ha alana ve 8.00 hm3 hacme sahip olan baraj, daha önceleri tamamen kuru tarım yapılan sahada, yaklaşık 2.000 ha alanda sulu tarım yapılmasına imkân sağlamıştır.

3. Sorgun Barajı: Aksu-Yılanlı projesi kapsamında yapılmış olan Sorgun Barajı Aksu ilçe merkezinin kuzeyinde bulunmaktadır. 13,80 m3 hacim ve 91 ha alana sahip olan baraj, Sorgun Deresi üzerinde kurulmuştur. Taşkın önleme ve sulama amacıyla inşa edilmiştir. Bu proje ile Aksu-Yılanlı ovasında 3.207 ha alan sulanmaktadır.

4. Karacaören Barajı: Aksu ırmağı üzerinde 1989 yılında inşası tamamlanan baraj, sulama, taşkın önleme ve enerji üretimi amacıyla kurulmuştur. 1.234 hm3 hacmi ve 4.550 ha toplam alana sahiptir. Toplam alanın 2.383 ha’ı Isparta il sınırlarında yer alır. Sütçüler ilçesinin Çandır, Melikler, Şeyhler gibi köylerinin ve çevredeki tarım alanlarının su kaynağı Karacaören baraj gölüdür.