Isparta ili hudutları içinde, her biri birer doğa harikası olan birçok mağara bulunmaktadır. Isparta ili hudutları içindeki mağaralar üzerinde, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etüdleri Dairesi Başkanlığınca "Isparta-Beyşehir Yöresinde Mağara Araştırmaları" adlı proje çalışması ile, 1987 ve 1988 yılları yaz aylarında oldukça kapsamlı etüd ve incelemeler yapılmıştır.
Arazi çalışmaları sonunda il sınırları içinde toplam 28 adet mağara incelenmiş, bu mağaraların ayrıntılı ölçümleri yapılmış, plan ve kesitleri çizilmiş, her birinin kullanım amaçları belirlenmeye çalışılmıştır. Bunlardan bazılarının hiç bir amaca hizmet etmeyeceği, diğerlerinin ise değişik amaçlarla işe yarayabilecekleri belirlenmiştir. Bu mağaraların Isparta merkez ve ilçeleri arasındaki dağılımları aşağıdaki gibidir.
Isparta Mekez : 4 mağara
Eğirdir : 7 mağara
Aksu : 4 mağara
Sütçüler : 4 mağara
Yalvaç : 3 mağara
Şarkikaraağaç : 3 mağara
Keçiborlu : 1 mağara
Uluborlu : 1 mağara
Senirkent : 1 mağara
Bu mağaraların adları ve bulundukları yerleşim birimleri; Delikönü Mağarası (Atabey), İntepe Mağarası (Isparta Merkez), Yayla Obruğu (Isparta Merkez), Kapıkaya Mağarası (Isparta Merkez), İnönü Mağarası (Eğirdir), Damlataş Mağarası (Eğirdir), Kocakır Mağarası (Eğirdir), Kapızini Mağarası (Eğirdir), Su İni Mağarası (Eğirdir), Culak İni (Eğirdir), Zindan Mağarası (Aksu), Sorgun Mağarası (Aksu), Gümüşini Mağarası (Aksu), Taşkapı Mağarası (Sütçüler), Kuz Mağarası (Sütçüler), Kadı Deliği Mağarası (Sütçüler), Şahne Mağarası (Sütçüler), Ayı İni Mağarası (Yalvaç), Akar-Donar Mağarası (Yalvaç), Değirmenönü Mağarası (Yalvaç), Öşekçi Mağarası (Şarkikaraağaç), Salur Mağarası (Şarkikaraağaç), Gollü Mağarası (Şarkikaraağaç), Güvercinlik Mağarası (Keçiborlu), Uluborlu Obruğu (Uluborlu), Peynir İni (Senirkent).
Bu mağaraların bazılarının, göçük olma ihtimali olduğundan açılmaya uygun olmadığı, bazılarının yöredeki hayvanlar için sığınak, bazılarının soğuk hava deposu, bazılarını yöre halkı için sığınak, bazılarının hiç bir amaçla kullanılmayacağı, bazılarının seyirlik mağara olarak kullanılabileceği, bazılarının ise içinde kültür mantarcığının yapılabileceği değerlendirilmesi yapılmıştır.
Bunların dışında özellikleri nedeniyle turizm amaçlı kullanımları öngörülen mağaralar; Zindan Mağarası, Sorgun Mağarası, İnönü Mağarası, Damlataş Mağarası, Kuz Mağarası, Ayı İni ve bunlardan başka yörede bulunan ve dünyaca ünlü Pınargözü Mağarasıdır.
Öte yandan; Dedegöl Dağı’nda 1996 yılında keşfedilen Kuyukuyu Mağarası 832 metrelik derinliği ve 1.231 m uzunluğu ile dünyada en derin mağaralar içinde 118., ülkemizde 2. sırada bulunmaktadır.
1. Ayı İni Mağarası: Yalvaç İlçesi Özgüney Köyü, Nazilli Dere mevkiindedir. Yaklaşık toplam uzunluğu 407 m’dir. Girişe göre en yüksek ve en derin noktaları +2 m ve -15 m arasında değişmektedir. Ayı İni Mağarası, Yalvaç’ın kuş uçuşu 10 km kuzeydoğusunda Sultan Dağları’nın güney eteklerinde Nazilli Dere’nin yukarı bölümünde yer alır. Mağara’ya hem Yalvaç ve Hisarönü Köyü üzerinden, hem de Özgüney Köyünden yayla yollarını izleyerek ulaşılabilmektedir. Ayı İni Mağarası, Romalılar veya Bizanslılar tarafından büyük olasılıkla sığınak olarak kullanılmıştır. İçinde 4-5 adet su depolamaya yarayan küçük bentler ve sarnıçlar vardır. Jeoloji ve jeomorfoloji bakımından Ayı İni Mağarası, karbonifer yaşlı, kristalize kireç taşları içinde gelişmiştir. Bu kireç
taşları fazla bir kalınlık göstermez, alttan ve üstten karstik olmayan şist formasyonları ile çevrilidir. Ayı İni Mağarası, tabandaki bu geçirimsiz tabakalar nedeniyle yatay bir biçimde gelişmiştir.
Ayı İni Mağarası’nın bulunduğu seviyeden, 15 m daha aşağıdan dere yatağından karstik kaynaklar çıkmaktadır. Bu kaynaklar büyük bir olasılıkla mağaranın gelişiminde de önemli rol oynamış olmalıdırlar. Mağara kırık sistemleri boyunca bir kaç kolda ve kısmen de üst kollar biçiminde gelişmiştir. Mağaranın sonuna doğru üst kolu oluşturan galeri damlataş oluşumları bakımından oldukça zengin, aktivitesi tamamen kaybolmuş, kuru bir mağaradır. Yağışlı mevsimlerde tavandan ve duvarlardan sızan sular Romalıların yapmış olduğu sarnıçlarda birikmektedir. Bu sular da güz aylarında yok olmaktadır. Mağarada yarasalar yaşamaktadır.
Ayı İni Mağarasının hem içinin doğal güzelliği hem de içindeki tarihi sarnıçlar ve su nedeni ile turistik yönden ilginç bir mağaradır.
2. Cıv Mağarası: Aksu ilçesinin doğusunda, Kızıldağın kuzeybatısında, Çayır Yaylası’nda bulunur. Düden konumunda gelişmiş dikey bir mağaradır. Basamaklar halinde -240 m’ye kadar derinliğe inilebilmekte olup, Isparta’nın en derin mağarasıdır. İçerisi her türden damlataşlar ile kaplı olan mağarada değişik büyüklükte gölcükler bulunmaktadır.
3. Damlataş Mağarası: Eğirdir İlçesi, Gökdere Köyü Yumru Tepe mevkiindedir. Yaklaşık toplam uzunluğu 18 m’dir. Girişe göre en derin noktası -5 m’dir. Dikey ve kuru bir mağara tipi özelliği göstermektedir. Mağaraya Gökdere köyünden her türlü araçla Eskiköy yolundan gidilebilmektedir. Damlataş mağarası Eskiköy yıkıntılarının hemen üst kısmında yer almaktadır.
Jeoloji ve jeomorfoloji bakımından, mağara, jura-kretase yaşlı (ayrılmamış) kireçtaşları içinde gelişmiştir. Burada kireç taşları çok kırıklıdır. Buna bağlı olarak şiddetli karstlaşmalar olmuştur. Çevrede zayıf bir toprak örtüsü ve orman örtüsü vardır. Damlataş Mağarası da kırıklı bir zonda gelişmiş, içi ve duvarları tamamıyla dikit, sarkıt ve sütunlarla örtülüdür. Bu özelliğinden dolayı henüz köylülerin isim vermedikleri bu mağaraya, ilk araştırmacı MTA ekibince Damlataş ismi verilmiştir.
Basit bir iniş merdiveni ve tüp gazla çalışan bir aydınlatma sistemi kullanılarak, Damlataş Mağarasının çevre halkına ve diğer ziyaretçilere açılması ön görülmektedir.
4. Erenler Mağarası: Aksu ilçesi Havutlu Köyü Erenler Tepe’dedir. Uzunluğu 57 m’dir. Kuru bir mağaradır. İçerisinde bol damlataş oluşumların bulunması nedeniyle gelecekte turizme açılabilecek özelliktedir.
5. Gümüş İni Mağarası: Aksu İlçesinin Yayla Deresi Mevkii’ndedir. Uzunluğu 201 m’dir. Mağaranın içi damlataş oluşumları, düdenler ve küçük havuzlarla süslüdür. Kuru bir mağaradır. Evcil hayvanlar için iyi bir barınak olarak kullanılabilir. Bunun dışında gerektiğinde sığınak olarak da kullanmaya elverişlidir.
6. Güvercinlik Mağarası: Keçiborlu ilçesi Aydoğmuş Köyü Akdağ civarındadır. Kireç taşları içinde gelişmiş bir fay üzerinde oluşmuştur. Sarkıt, dikit ve sütunlarla mağara bölümlere ayrılmıştır. Uzunluğu 65 m’dir. Mağara küçük olmasına karşın damla taş bakımından zengin ve güzeldir.
7. İnönü Mağarası: Eğirdir İlçesi Sarıidris Köyü İnönü Tepe Mevkii’ndedir. Yaklaşık toplam uzunluğu 227 m’dir. Yatay ve kuru mağara tipi özelliğine sahiptir. Mağara, Sarıidris Köyünün 1,5 km güneyinde yükselen İnönü Tepe’nin kuzey yamaçlarındadır. Köyden mağara’ya traktörlerle ulaşılabilmektedir. İnönü Mağarası, eskiden beri köylüler tarafından bilinmektedir. Mağaranın hemen hemen her tarafına ulaşılmaya çalışılmış ancak çok dar ve basık olan yan kollara girilememiştir.
Jeoloji ve jeomorfoloji bakımından İnönü Mağarası, İnönü Tepe’nin üzerinde takke gibi oturan jura-kretase yaşlı kireç taşları içinde değişik yönlü kırıklar boyunca gelişmiştir. Bu kireç taşlarının altında triyas yaşlı dolomit ve yer yer marn tabakaları yer alır. Mağara bu karstlaşmayan katmanlar nedeni ile derine doğru gelişememiştir.
İnönü Mağarası girişten itibaren dar galeriler halinde ve yatay bir şekilde gelişmiştir. Sadece giriş kısmında bir salon vardır. Burada kalın bir toprak tabakası ve içinde bol miktarda iskelet parçaları vardır. Bundan da anlaşılıyor ki, mağaranın giriş kısmı ya iskan edilmiş ya da mezar olarak kullanılmıştır. Mağara’nın bazı kollarında çok miktarda dikit, sarkıt, sütun ve duvar damlataş oluşumları vardır. Bu oluşumlar mağaraya doğal güzellik vermektedirler. Galerilerin büyük kısmı boş olmasına karşın, bazı kollarda bol miktarda damlataş oluşumları vardır. Yağışlı mevsimlerde mağaranın bazı kollarında küçük göletler oluşmaktadır. Mağara genelde kurudur, mağara içinde ısı 16 derecedir, hava nemi ise % 82’dir.
8. Kadı Deliği Mağarası: Çandır Köyü’ne 8 km uzaklıkta Kartalbaşı Tepesi’nin kuzeyindedir. Uzunluğu 81 m’dir. Dar bir ağızdan dik bir inişle girilebilir. Mağara içinde ısı 17 0C’dir ve nemi % 75’tir. Ulaşım imkânları sağlandığı zaman turizme açılabilir.
9. Kapıkaya Mağarası: Merkez ilçeye bağlı Güneyce Köyü’nün 3 km güneyinde Kapıkaya Tepesi’ndedir. Toplam uzunluğu 87 m’dir. Muhtemelen tarihi dönemlerde kullanılmıştır. Hacminin çok geniş olması nedeniyle sığınak olarak da kullanılmaya çok uygundur.
10. Karataş Mağarası: Yenişarbademli batısındaki Pınargözü Mağarası’nın yakınında Dedegöl Dağı’nda bulunan Karataş İn’i kireçtaşlarında, bir fay hattı üzerinde dikey olarak gelişmiştir. Düden konumunda olan ve bütünüyle fosilleşen mağaranın derinliği -112 m’dir. Daha aşağı seviyede ve doğrultuda bulunan Pınargözü Mağarası ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Oldukça fazla hava sirkülasyonu vardır.
11. Kuz Mağarası: Sütçüler ilçesi, Kesme Kasabası, Asar Tepe Mevkii’nde Köprüçay Kanyonu’nun aynasında bulunmaktadır. Kesme kasabasına 4 km uzaklıktadır. Kretesa yaşlı kireçtaşları içerisindeki kırık üzerinde gelişmiştir. Toplam uzunluğu 224 m’dir. Mağaranın girişi Köprüçayı Kanyonu’nun 90 derece dik yamacındadır. Dar girişten sonra mağara ana galeriden oluşmaktadır. Her iki bölüm de damlataş (sarkıt-dikit) oluşumları bakımından çok zengindir. Kuru bir mağaradır. Girişe göre derinliği -18 m olan ve bütünüyle fosilleşen mağara Köprüçay’ın derine gömülmesi sonucu ortaya çıkmıştır. İçerisinde uzunlukları 15-20 m’yi bulan dev sarkıt ve dikitlerle kaplı olan Kuz Mağarası, bölgenin en güzel mağarasıdır. MTA Genel Müdürlüğü tarafından 1996 yılında mimari projesi çizilmiştir. Turizme açılma çalışmaları sürdürülmektedir. Ayrıca Kesme kasabası çevresinde etüdü yapılmamış onbeşin üzerinde mağara mevcuttur.
12. Peynir İni: Senirkent ilçesine bağlı Garip Köyü’nün 4 km güneydoğusundaki Obruk Taşı yamacındadır. Uzunluğu 6 m olup, girişe göre en derin nokta -20 m’dir. Kuyu şeklinde bir girişten sonra mağara yatay olarak bir kırık boyunca devam etmektedir. Ulaşım yürüyerek sağlanır. Dışarıya göre mağara ısısı çok düşüktür. Yöre halkının peynir depolamasından dolayı bu ismi vermişlerdir.
13. Pınargözü Mağarası: Yenişarbademli ilçesine 8 km uzaklıkta, Çaydere ormanlarının içinde bulunan ve jura-kretase yaşlı kireç taşlarından oluşan bir fay üzerinde gelişmiş aktif bir mağaradır. İçerisinden debisi 778 lt/sn olan büyük bir kaynak çıkmaktadır. Ayrıca mağaranın içerisinde birçok sifon ve büyük çağlayan vardır. Bu mağaranın 1995 yılına kadar yapılan uzun süreli araştırmalarla 16 km’lik bölümü ölçülmüş ancak sonuna kadar henüz ulaşılamamıştır. Belirlenen son nokta girişten +660 m yukarıdadır. Bu yükseklik ülkemizde ölçülen en büyük yüksekliktir. Mağaranın içinde değişik büyüklükte gölcükler, şelaleler, damlataş havuzları ve her türden damlataş birikimleri geniş yer kaplamaktadırlar. Girişte ise saatte hızı 150-160 km olan şiddetli bir rüzgar vardır. Pınargözü Mağarası’nın uzunluğu, girişe göre yüksekliği, su sıcaklığı (3-4 0C) ve rüzgar hızı bakımından Türkiye’nin en büyük mağarasıdır. Turizm açısından Avrupa’nın en uzun mağarası olarak da kabul edilmektedir. Bu mağaranın etüdü yapıldığı takdirde ülke turizmine katkısı büyük olacaktır. Ayrıca Keldağ mevkiinde Güllü Mağarası da tespit edilmiştir.
14. Sorgun Mağarası: Aksu İlçesinin 10 km kuzeyinde, Sorgun yaylasının kuzey yamacındadır. Buraya kadar her türlü araçla ulaşma olanağı vardır. Mağaranın toplam uzunluğu 301.5 m kadardır. Mağara yatay ve sulu bir mağaradır. Sorgun mağarasının içinden kış ve bahar aylarında kuvvetli, yaz ve güz aylarında oldukça zayıf bir dere akmaktadır. Mağarada yarasa kolonilerine rastlanmaktadır. Burası da yer yer güzel damlataş oluşumları ile süslüdür. Mağaranın zaman zaman su ile dolduğu ve girilemez duruma geldiği olmaktadır. Gerekli önlemlerin alınması halinde bu mağaranın da turizm amaçlı kullanılabilecektir.
15. Uluborlu Obruğu: Kapı Dağı’nın doğusundaki yayladadır. Uzunluğu 42 m’dir. Beyaz renkli kireç taşları içerisindeki kırık boyunca gelişmiştir. Mağaranın girişi 5-6 m çapında, 18 m derinliğinde bir kuyudur. Bu kuyunun tabanı yaz aylarında dahi karlar ile kaplıdır. Mağara içindeki ısı 3 0C ve nem de % 78’dir. Soğuk hava deposu olarak kullanılmaya çok uygundur.
16. Zindan Mağarası: Aksu ilçenin 2 km kuzeydoğusunda Aksu Çayı vadisindedir. Çay kıyısını takip eden ve daha yukarıdaki yaylalara giden yol Zindan Mağarası’nın önünden geçer. Otobüs dahil her türlü araçla bu yoldan Zindan Mağarasına ulaşılabilir. Zindan Mağarası Romalılardan bu yana bilinen ve kullanılan bir mağaradır. Yerinin çok uygun olması nedeni ile belki Romalılardan önce de kullanılmış olması muhtemeldir. Mağaranın toplam uzunluğu 765 m kadardır. Zindan Mağarası, mağara tipleri arasında, yatay ve yan aktif bir mağara tipi özelliğine sahiptir. Zindan Mağarası’nın bulunduğu Göller Bölgesi yurdumuzun en yoğun karstikleşmiş alanlarından birisidir. Bu yörede kireç taşları diğer kaya birimleri ile karşılaştırıldığında yayılım alanı yönünden birinci sırada yer alır. Bu çevrede en yaygın ve kalın kireçtaşları kretase ve jura yaşlı olanlardır. Bunlar aynı zamanda çok saftır ve bundan dolayı da şiddetli karstlaşmıştır. Zindan Mağarası karstlaşmaya uygun bir formasyon içinde yer yer önemli kırıklar üzerinde gelişmiştir. Bu fomasyonun kalınlığı 100-300 m kadardır. Mağaranın kırıklarına isabet eden kısımlarında tavan yüksekliği 15-20 m’ye ulaşmaktadır. Zindan Mağarası genellikle kuzey-güney yönünde uzanan kırıklar üzerinde gelişmiştir. Bazen bu kırıkları dike yakın açılarla kesen kırık sistemleri takip eder. Buna bağlı olarak Zindan Mağarası bölüm bölüm dirsekler yapar. Zindan Mağarası’nın geniş ve düzgün ağzı Aksu Çayı’ndan 12 m daha yukarıdadır. Düzgün bir tünel profili gösteren ağız 8 m yüksekliğinde ve 12 m genişliğindedir. Hemen girişten sonra mağara iki dirsek yaparak kuzeye yönelir. Bu kısımda taban toprak ve küçük kaya blokları ile kaplıdır. Tavan 20 m ye kadar yüksektir ve burası yaz kış yarasa kolonilerinin barındığı bölümdür. 50 ila 105 m arasında kısa, dar ve basık tüneller vardır. Buralarda yürünemez. Taban sulu ve çamurdur. Zindan Mağarası içinden kış ve bahar aylarında kuvvetlenen, yaz aylarında zayıflayan bir yeraltı deresi akmaktadır. Mağaranın sonundan çıkan su, mağara içinde 300-400 m aktıktan sonra düdenlerde kaybolmaktadır.
Zindan Mağarası, düz ve uzun olması nedeni ile çok rahat sığınak ve depo olarak kullanılabildiği gibi turizm amacı ile de kullanımaya çok elverişlidir. Yatay olarak uzanması, birkaç dar yeri dışında insanların rahatça yürüyebilecekleri genişlik ve yüksekliğe sahip olması, içinde yer yer damlataş oluşumlarının bulunması ve mağarayı süslemesi, içinden küçük bir derenin akması, mağaraya çok ilginç doğa görünümü vermektedir.
Eurymedon Açık Hava Tapınağı ve Tarihi Roma Köprüsü de Zindan Mağarasının yakınlarında bulunmaktadır. Bu durum da mağaraya ayrı bir cazibe kazandırmaktadır. Mağara 765 metre uzunluğu olan, içindeki ilginç sarkıt ve dikitleriyle, cildi güzelleştirdiği söylenen tabii yeraltı deresinden akan suyu ile çok dikkat çekmektedir. Mağaraya içinde yer alan renkli ışıklı taşlar ve mikroklimatik ortamda ayrı bir nitelik kazandırmaktadır. Mağara, Kültür Bakanlığı, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15.6.1988 ve 307 Nolu Kararı ile Doğal ve Arkeoloji Sit Alam olarak tescil edilmiştir. Mağarada ışıklandırma ve çevre tanzimi yapılmıştır.