Uluborlu ilçesinin kuzeyinde Dinar, doğusunda Senirkent, güneyinde Atabey, Gönen ve batısında da Keçiborlu bulunmaktadır. Uluborlu önceleri Toros Dağları’nın uzantısı olan Kapı Dağı’nın eteklerinde kurulmuş, 1950 yılından sonra da şimdiki bulunduğu Uluborlu Ovasına taşınmıştır. Uluborlu’nun güneyinde Kapı Dağı ve bunun uzantısı olan Yuvaçça Yaylası, batısında Şalgamlık Tepesi, kuzeyinde Kılıçlayan Dağlar bulunmaktadır. İlçenin doğusu açık olup Senirkent Ovasına uzanmaktadır. Uluborlu ilçesi, coğrafya olarak Akdeniz Bölgesi’nde bulunmasına rağmen tam bir Akdeniz iklimi özelliklerini taşımamaktadır. Göller Bölgesi ikliminin karakteristik özelliklerinden olan, ilkbaharı kısa, sonbaharı ve kışı diğer mevsimlere göre biraz daha uzun olan bir iklim özelliği taşır. Yazları sıcak ve kurak, kış ayları ise soğuk ve yağışlıdır.
Uluborlu, tarih öncesi devirlerden beri çeşitli medeniyetlerin hüküm sürdüğü yörede yer almaktadır. Uluborlu’nun 4.000 yıl öncesi Hititliler tarafından kurulduğu bilinmektedir. Bu döneme ait kalıntılara yörede hala rastlanmaktadır. MÖ 800 yıllarında Uluborlu Frig Devleti’nin egemenliğine girmiştir. Bu dönemde Uluborlu’nun adı Apollonia’dır. Daha sonraları sırasıyla, Lidyalılar, Persler, Pisidyalılar, Galatlar, Romalılar tarafından idare edilmiş olup bu döneme ait pek çok medeniyet kalıntıları günümüze kadar gelmiştir. Yöre daha sonra Bizanslıların eline geçer. Uluborlu, Türklerin fethi öncesinde Apolonia, Sozopolis, Mardion, Mardiyon, Margion, Mardiaion adlarıyla da anılmıştır. 1070 yılında Türklerin egemenliğine girmiştir. Bu devirden sonra Uluborlu, Borgulu, Burgulu, Burulu, Uluğborlu isimlerini de almıştır.
Anadolu’nun kesin olarak Türklerin eline geçmesini sağlayan Miryokefalon Savaşı, Uluborlu’ya yakın bir yerde yapılmıştır. Bu savaştan sonra Türkmen Beyleri Uluborlu’ya yerleşmişlerdir. Selçuklular döneminde Borgulu adını alan Uluborlu, yörede önemli bir merkez olmuş ve burada 13 tane medrese açılmıştır. Yöre daha sonraki devirlerinde Hamitoğullarının idaresine girer. Uluborlu uzun süre bu beyliğin merkezi olmuştur. Uluborlu daha sonra Osmanlı topraklarına katılmış ve Konya Sancağına bağlı bir kaza olarak varlığını sürdürmüştür. Uluborlu, Osmanlı dönemindeki kaza statüsünü Cumhuriyet döneminde de sürdürmüştür.
2009 nüfus sayımı sonuçlarına göre ilçenin toplam nüfusu 7.613’dür. Bu nüfusun 6.520’si ilçe merkezinde, 1.093’ü belde ve köylerde yaşamaktadır. İlçenin yüz ölçümü 322 km2’dir.
Uluborlu ilçesinde bulunan başlıca kültür varlıkları, Apollonia Antik Kenti, Uluborlu Kalesi, Alaaddin Camii, Alemdar Camii (Bülbül Camii), Alaaddin Cami, Taş Medrese, Cirimbolu Su Kemeri’dir.
Uluborlu, Isparta il merkezine 64 km uzaklıktadır. Uluborlu’da halkın başlıca gelir kaynağı, tarımdan gelmektedir. Özellikle Uluborlu Barajının yapılmasından sonra meyve üretimi modern yöntemlerle yapılmaya başlanmıştır. Özellikle elma, kiraz, ayva, armut yetiştirilmektedir. Uluborlu’da yaklaşık 17 türde kiraz yetiştirilmektedir. Uluborlu kirazı Avrupa ülkelerinde çok tutulmaktadır. Ürünün büyük bir kısmı ihraç edilmektedir. İlçede temmuz ayının ilk haftasında 2 gün süreli Kiraz ve Yağlı Pehlivan Güreş Şenlikleri düzenlenmektedir.